Bitlis Hakkında Herşey




  

GİRİŞ

 

 

Asya ile Avrupa arasında bir köprü gibi uzanan Anadolu, tarihinin başlangıcından itibara stratejik önemini korumuştur. Anadolu’nun doğusunda Yukarı Fırat  ve Murat-Van bölümleri üzerinde yer alan Bitlis ise tarihte aynı derecede öneme haizdir.

Bitlis yöresinde Doğu Toroslar’ın teşkil ettiği geniş kavis,hem yüksek olduğu hem de geniş sıra dağlar meydana getirdiği için geçilmesi imkansız bir set halini almıştır. İşte Bitlis bu dağ settinin nispeten daralmış olduğu bir vadinin üzerinde kurularak bir taraftan Van Gölü havzası, diğer taraftan Güney Doğu Anadolu bölgesi ile olan irtibatı sağlayarak stratejik önemini tarihin her devrinde göstermiştir.

Bitlis, dünyayı etkileye, sırasıyla Helenizm, Roma, Bizans, Hıristiyan, İslam ve Türk  kültür ve  medeniyetinin etkisine girmiştir. Bu Medeniyetler Bitlis’te maddi ve manevi bir kültür mozaiğinin oluşmasına neden olmuşlar.

I.     BÖLÜM

  DOĞAL YAPI

 

 

A- COĞRAFİ KONUM

 

Bitlis ili Doğu Anadolu bölgesinde, 41º-33'  ve  43º-11'  doğu boylamlarıyla  37º-54' ve 38º-55' kuzey enlemleri arasında yer alır. İli doğudan Van Gölü, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden de Ağrı illeri çevreler.[1]

Dicle’nin kollarından olan Botan suyuna karışan Bitlis çayının Güneydoğu Toroslar arasında açtığı dar ve derin bir vadide, deniz seviyesinden 1400-1450 m. Yükseklikte kurulmuştur. Bitlis’in burada kurulmuş olması ve tarih boyunca eksilmeyen önemi bu yerin coğrafi özellikleri ile yakından ilgilidir. Zira Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu’yu birbirinden ayıran Güneydoğu Toroslar geçilmesi hemen hemen imkansız bir  engel  halindedir.Halbuki  Bitlis şehri, bu dağlık engeli nispeten darlaşmış olduğu bir sahada yaran bir vadi üzerinde yer almıştır.[2]

İşte Bitlis şehri, bu dağ setini nispeten darlaşmış olduğu bir sahada yarıp geçerek, İnsanlara tabii bir yol hazırlanış, bu yol, bir taraftan Van Gölü havzası, diğer taraftan Diyarbekir yaylaları ve El cezire ovaları arasında yegane irtibat vasıtası teşkil eder. Bitlis, kuzeyinde Rahva düzlüklerinden geçerek bir taraftan Van Gölü kıyısına, diğer taraftan Muş ovası vasıtasıyla, Murat nehri yukarı havzasına ulaşan kervan yolları, muhtelif geçitlerden aşarak, yukarı Aras havzasına, Erzurum’a varmakta ve oradan da  Karadeniz kıyılarına ulaşmak mümkün olmaktadır ki, bir çok güçlükler pahasına da olsa, geçme imkanı bulunan bu yegane tabii yol üzerinde  öteden beri kervan ve mekkare nakliyatı yapılmakta ve sürüleri ile, göçebe kabileler geçmektedir.

Yolun Bitlis’ten Güneye doğru inen öteki ucu ise bir taraftan Siirt üzerinden yukarı El-cezire’ye, Musul’da muntazam seyr-û sefere müsait bir hal alan Dicle vadisine, o vasıta ile de, Basra körfezine; diğer taraftan Diyarbekir’e uğrayarak Kuzey Suriye’ye  (Halep) ve Akdeniz kıyılarına (İskenderun) doğru uzanmakta idi. Bitlis kalesi, bu yolları ve bunların mühim kollarının birbirlerine düğümlenmiş olduğu bir noktada, en ehemmiyetli bir geçit yerinde kontrol etmektedir.  Asırlar boyunca kaleyi ellerinde tutan Bitlis beyleri buradan gecen kervanların münakalatına, ancak kendi menfaatlerinin tatmin edilmesi şartı ile, mücadele etmişlerdir. Bu iş için, ellerinde fazla asker bulundurmak mecburiyetin de bulunan beyler, zahire ihtiyaçlarını dağlık olan yakın civarlarından tedarik edemeyecekleri için, mümbit Muş ovasını da hükümleri altında bulundurmada itina ederlerdi.[3]

Kuzeyde Aras vadisinden, kuzeydoğuda İran’dan gelen, Suriye ve Akdeniz’e giden yollar buradan geçer. Kuzeydoğu veya Güneybatı hattında yapılacak her sefer veya sevk edilecek her türlü ticari mal, Bitlis’ten geçmek  zorundadır. Bağdat’tan Erzurum’a oradan da Trabzon’a gideceklerin kaderi, bu bölgede hakim olanların elindedir.[4]

Kurulduğu yerin coğrafyası Bitlis şehrinin biçimlenmesinde ve gelişme doğrultusunda en önemli rolü oynamıştır.  Bitlis için ancak kuzey-güney doğrultusunda gelişme söz konusudur. Doğu ve batıda ise yerleşime pek imken vermeyen eğilimlerle sınırlıdır. Cumhuriyetin başlarında XIX yüzyıldaki ihtişamını kaybeden Bitlis’te sadece dört mahalle bulunuyordu (Taş, Zeydan, İnönü ve Hersan Mahalleleri ). Bu mahalle ayrımı yüzyılın sonlarına ait olan ve V. Cuinet tarafından da verilen mahalle sayısında uyuyordu. Bu eski mahallelerin sınırlarını şehrin içinden gecen ve tam köprülerle aşılan dereler çizerdi.Bu mahalle düzeni 1968’e kadar devam etti.  Bu tarihten sonra nüfusun daha da çoğalması üzerine mahalleler bölündü ve sayıları on bire çıktı.[5]

 

B-  YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ

 

Bitlis ilinin yeryüzü şekillerini, Van Gölü’nün  güney ve kuzeyindeki genellikle volkanik bir yapı gösteren dağlar  ile bunların üzerindeki düzlükler belirler. İlin güneyindeki dağlar, Güneydoğu Toroslar’ın uzantısı biçimindedir. Bunlar, Van Gölü’nün hemen yakınından doğan kimi akarsu vadileri ile parçalanmıştır.

 

1. Dağlar

 

İl topraklarının yaklaşık % 71’lik bir bölümünü kaplayan dağların yükseklikleri genellikle 2.000 m.’ye aşmaktadır. Yeryüzünün sayılı volkanik dağlarından olan Nemrut ve Süphan da il sınırları  içerisinde yer almaktadır.  

a) Süphan Dağı

 İlin kuzeydoğusundaki Süphan 4.058 m.’lik doruğuyla ülkenin ikinci yüksek dağıdır. Tipik bir volkan olan dağ, sıvı lavlar, sünger taşları, ve küllerden oluşmuştur. Süphan’nın güney kesiminin acık boz  renkte küllerle yada sünger taşlarıyla örtülü olmasına karşılık, kuzey kesimleri oldukça kayalıktır. Etekleri dik  eğimlerle alçalan dağın bu kesiminde derin yarlar ve mağaralar bulunmaktadır.

Süphan’nın 3.600 m.’de daha yüksek olan kesimleri, sürekli olarak karlarla kaplıdır. Üzerinde, 3.400 m.’ye değin inen bir  buzul da bulunan dağın doruğunda 400 m. Çapında bir krater  gölü vardır. 
b) Ziyaret Dağı

İlin kuzeyinde Süphan’nın batısında yer alan Ziyaret Dağı, düzenli bir sıradağ halindedir. Dağın yamaçları dik ve oldukça bozuk görünümlüdür. Sıradağ, en yüksek noktasında 2.542 m.’ye değin ulaşmaktandır.
c) Nemrut Dağı 

İl topraklarının kuzeyinde yer alan volkanik Nemrut Dağı, ülkemizde etkinliği  en son durmuş olan yanar dağdır en yüksek noktası Sivritepe de 2.935 m.’ye ulaşan Nemrut Dağı, önceleri Süphan’a yakın bir yükseltideyken, patlamalar ve değişik oluşum aşamaları sonucu bugünkü yüksekliğine inmiştir.

Oldukça yayvan biçimli olan Nemrut Dağı’nın yamaçları kalın, çabuk ufalanan, kum halindeki kül ve tüflerle örtülüdür. Dağın tepesinde yaklaşık  40 km² genişliğinde bir çukurluk vardır. Çukurluğun dibini dolduran sular, Nemrut gölünü oluşturmuştur. Nemrut’ta Sivritepe dışında batıda Nemrut Dağı tepesi (2.800 m.), güneyde Turşuktepe (2.828 m.) ve doğuda Doğu Nemrut  tepesi (2.625 m.) gibi yükseklikler bulunmaktadır.

Volkanik yapılı bu dağlar dışında ilin güneyinde iki dağ dizisi daha vardır. Bunları ilki  Van Gölü’ne dik eğimli yamaçlarla inen ve Güneydoğu Toroslar’ın uzantıları olan dağlar oluşturur. Yükseklikleri genellikle 2.000 m.’nin üzerinde olan bu dağların önemli yükseltileri batıdan doğuya doğru Kırmızıtepe (2.607 m.), Karataştepe (2.609 m.), Ziyarettepe (3.002 m.) ve Han Dağı tepesidir.

 

Bu sıradağın güneyindeki Kavuşşahap Dağlar adıyla anılan ikinci dağ dizisinin en yüksek noktası 2.730 m.  ile  Sini Dağı’dır. İlin güneydoğusu,  kuzeyden güneye doğru Alacabük, Petek ve Gözeli dağları ile engebeleşmiştir. Batı da, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan   Muş güneyi dağlarının doğu etekleri yer alır.

 

2. Ovalar

 

Dağların geniş alanlara yayılması nedeniyle gelişme olanağı bulamayan ovalar, il topraklarının ancak % 10’u kadar bir yer kaplar. Bu ovaların önemlileri Rahva Düzlüğü ve Ahlat Ovası’dır. İldeki öteki ovalar arasında da Arin ve Adilcevaz ovaları gibi küçük düzlükler sayılabilir.

 

3. Yaylalar ve Platolar

 

Yayla ve plato tanımına uyabilecek düzlükler, il topraklarının % 19’unu kaplar. İl topraklarının % 3’ü yayla, % 16’sı da plato şeklindedir. Volkanik yapılı bu düzlükler, özellikle dağların eteklerinde ve Van Gölü yüzeyinden 200-300 m. yüksekliktedir. Nemrut Dağı’nın 1.900 m.’den yüksek yerlerinde ise masa yapılı (yatay duruşlu katmanların geniş yer tuttuğu düzlük) platolar görülmektedir. 

4. Akarsular

 

Van Gölü yakınlarından doğan ve bu bölgedeki dağları vadilerle yardıktan sonra, il sınırları dışına çıkan Garzan ve Bitlis çayları; Güzeldere, Ağkiz ve Oranz  dereleri ile ilin kuzeyinden doğan Karasu, ilin başlıca akarsularıdır. Mutki ilçesi Mebuban yaylasından doğan Huyut çayı da önemlidir. Bu cay üzerinde Ayşe Hatun Barajı yapılma aşamasındadır.

 

5. Göller

 

İlde yer  alan en önemli göl Van Gölü’dür.  İlin öteki gölleri arasında Nazik, Arin, Aygır ve Nemrut Gölleri ile Süphan dağı üzerindeki on kadar küçük krater gölü sayılabilir.

 

a) Nazik Gölü

 

İlin kuzeyinde bir lav setti gölü olan Nazik Gölü’nün yüzölçümü yaklaşık 30 km² dir. Denizde 1.870 m. yükseklikteki gölün kuzey ve güneydoğu kesimleri dışında, öteki kıyıların dik ve kayalıktır. Kar suları ve   çevresindeki kaynak suları ile beslenen gölün derinliği yaklaşık 50 m. olup gölde sazan balığı  avcılığı da yapılmaktadır.

 

b) Arin Gölü

 

İlin kuzeyinde, Van Gölü’ne oldukça yakın olan Arin Gölü’nün yüz ölçümü yaklaşık 13,5 km² dir. Van Gölü’ndeki  bir koyun ağız kesiminin dolmasıyla oluştuğu sanılan Arin Gölü’nün suları sodalıdır. Su düzeyi Van Gölü’nden 5 m. kadar yüksektir 

c) Aygır Gölü

 

Süphan Dağı’nın güneyinde, dipten kaynayan suları tatlı olan Aygır Gölü’nün alanı 3,5 km²dir. Balık da avlanılabilen gölün kenarları sazlık ve kamışlıktır.

 

ç) Nemrut Gölü

 

Türkiye’nin en büyük krater göllü olan Nemrut’un yüzölçümü 10 km²dir. Denizde yüksekliği 2.400 m.’dir. Nemrut Dağı’nın üzerinde bulunan yaklaşık  40 km² genişliğindeki krater çukurluğunun bir bölümünü kaplayan göl yarım ay biçimindedir. Kar ve kaynak suları ile beslenen ve yer yer oldukça derin olan Nemrut Gölü’nün suları tatlıdır. 

 

C) JEOLOJİK YAPI

 

Bitlis ilinin güneyinde ve batısında geniş olanları kapsayan paleozoik 

(I. zaman) yaşlı oluşumlar temel yapıyı oluşturmaktadır. Bitlis’in güneyinde,  paleozoik yaşlı kıvrımlı ve kırıklı şistlerle  (başkalaşım kütlesi) kireç taşları arasına girmiş kretase (II. zaman son sistemi) ve tersiyer (III. zaman) külteleri görülür.

İlin kuzeyini bazalt ve andezit gibi volkanik kütleler kaplamaktadır. Andezitler Van Gölü kıyılarında yaygındır. Kuvaterner ( IV. Zaman) yaşlı alüvyonlar Van Gölü kıyısında dar alanlar durumundadır. Yine kuvaterner de Nemrut Dağı faaliyete geçerek, lav ve tüflerle yöredeki çukurlukları doldurmuştur.

Bölge jeolojik zamanlar boyunca şiddetli kırılma ve kıvrımlaşmalara uğramıştır. Bu nedenle bir çok yerde eski tabakalar yüzeye çıkmıştır. Van Gölü’nün batısında ve kuzeyinde yer alan volkanik dağlar aynı zamanda iranid ve torid kuşağının (dağ kuşakları) da sınırını oluşturmaktadır.

Bitlis ili, tektonik (yer içi güçler nedeniyle ortaya çıkan olaylar) açıdan aktif bir bölgedir. Van Gölü’nün kuzey ve güney bölümleri birinci derece, ilin geri kalan bölümü ise ikinci derece  deprem kuşağı içinde yer almaktadır.

 

1. Yer altı  Zenginlikleri

 

İlde önemli ölçüde rezervi olan maden yatağı, Adilcevaz-Tatvan yöresindeki perlittir. Hizan ilçesinde de küçük bir kil yatağı bulunmaktadır. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü’nü saptamalarına göre, merkez ilçede demir, krom, asbest, fosfat, kükürt, kaplıca suyu; Adilcevaz’da perlit; Ahlat’ta süngertaşı; Hizan’da demir, kil;  Mutki’de demir; Tatvan’da da perlit ve  süngertaşı bulunmaktadır. Bu madenlerin dışında, volkanik kültelerin yaygınlığı hemen hemen tüm ilçelere maden suyu kaynakları bulunmasına neden olmuştur. 

 

Bitlis Maden Haritası

 

2. Topraklar

 

Bitlis ilinde genellikle volkanik kütleler üzerinde gelişmiş topraklar egemendir. Ana kayası bazalt, andezit, tüf gibi volkanik kültelerden oluşan bu toprakların eğimleri % 40 dolayındadır. Toprakları derinlikleri yok denecek kadar azdır. Bazı yerlerde, birkaç cm kalınlıkta, kahverengimsi, kireçli ince bir toprak tabakası ana kayayı örtmektedir. Volkanik kültelerin oluşturduğu  bu toprakların yan ısıra  bazen de dar şeritle halinde alüvyal topraklar görülmektedir. Bu toprak türü ilin kuzeybatısında küçük bir alanı kaplamaktandı.

Yaklaşık % 80’i kültüre elverişli olan il topraklarının % 31’ini meralar, bir o kadarını da ormanlar kaplamaktadır. İl topraklarının ancak % 17’sinde bitkisel üretim yapılmaktadır. 

Ç- İÇMELER VE KAPLICALAR

 

1. Çukur (Güroymak) Kaplıcası

 

Merkez ilçeye bağlı Çukur Bucağı’nın 12 km kuzey batısındaki kaynakların yakınında kahvehane ve dinlenme yeri olarak yararlanılabilen bir tesis vardır. Kaynaklardan toplam olarak saniyede 10 lt. su çıkmaktadır. Bikarbonatlı olan suların sıcaklığı, 37,5-38,5ºC arasında değişmektedir. Dıştan uygulandıklarından bu suların sakinleştirici ve damar acarı etkisi vardır. İçme şeklinde kullanıldığında karaciğer, safra yolları ve sindirim sistemi üzerinde yararlı olmaktadır.  Özellikle şeker hastalığında iyi sonuçlar vermektedir.

 

2. Ilıcak (Germav) Kaplıcası

 

Merkez ilçeye bağlı Bölükyazı Bucagı’nın  Ilıcak Köyü’ndeki kaplıca, Bitlis’e 26 km uzaklıktadır. Sıcaklığı 44ºC dir. Banyo uygulamalarıyla mikrop öldürücü, iltihap çözücü etkiler gösterir.Bazı deri hastalıkları ile iltihaplı eklem hastalıklarında da olumlu sonuçlar vermektedir.

 

3. Alemdar Kaplıcası

 

İl merkezinin Taş mahallesindeki kaplıcadan madensuyu olarak da yararlanılmaktadır. Kaynaktan saniyede 1 lt. su çıkmaktadır. 15ºC sıcaklıdaki kükürt kokulu su, deri hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

 

4. Köprüaltı Kaplıcası

 

İl merkezinde, çarşı içinde Bitlis deresi kenarındaki kaynak, üstü kapalı bir haldedir. Kaynaktan çıkan su miktarı, saniyede 0,16 lt.dir. Suyunun sıcaklığı 18ºC olan kaynak, banyo uygulamaları ile deri hastalıklarına iyi gelmektedir.

5. Yam Acısuyu

 

Merkez ilçenin Yam (Yolyazı) Köyü’ndeki kaplıca suyunun sıcaklığı 19ºC dir. Kaynağından çıkan su miktarı saniyede 1 lt. olan su, romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir.

 

6. Nemrut Dağı Kaplıcası

 

Merkez ilçenin 40 km kadar kuzeyinde Nemrut Dağı kraterindeki bir kaynaktan çıkan su miktarı saniyede 0,03 lt. dir.  Suyun sıcaklığı 40-50ºCdir. Romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir.

 

7. Yılan Dirilten Madensuyu

 

Merkez ilçenin Zeydan mahallesinde, Mutki yolu üzerindedir. Kaynaktan çıkan su miktarı saniyede 0,4 lt. dir. 14ºC sıcaklıktaki bu su içme şeklinde kullanıldığında hazmı kolaylaştırmaktadır. Madensuyundan banyo uygulamalarıyla da yararlanılmaktadır.

Bitlis’te bu  içme ve kaplıcalardan başka merkez ilçede suyunun sıcaklığı 32ºC olan Çukurnorşin kaplıcası, 15ºC olan Hatuniye kaplıcası, 20ºC olan Arap Köprüsü kaplıcası, 18ºC olan Çim kaplıcası da bulunmaktadır. Ayrıca Adilcevaz ilçesinde suların sıcaklığı 10ºC olan Yıldız Köyü madensuyu ve Kadıköy madensuyu;Ahlat ilçesinde yine suları sıcaklığı 10ºC olan Gülçindağ madensuyu ve Otluyazı madensuyu;Hizan ilçesinde suyunun sıcaklığı 14-18ºC arasında olan Kindik madensuyu ve 18ºC olan Antalan madensuyu; Mutki ilçesinde 14ºCsıcaklıktaki Mutki madensuyu ile Tatvan ilçesinde 11,5ºC sıcaklıktaki Tatvan madensuyu bulunmaktadır.

 

D- İKLİM

 

Kaba çizgileriyle, karasal özellikler gösteren Bitlis iklimi, gerçekten doğunun sert ve karasal iklimi ile Akdeniz iklimi arasında bir geçiş niteliği göstermektedir.[6]

Kışlar uzun, soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır. Van Gölü kıyısında gölün, iklimi yumuşatması sonucu göl kıyı kesimi ile gölün etkisinden uzak bölgelerde kısmi farklılıklar görülür.[7] Merkez ilçedeki yıllık sıcaklık ortalaması 9,4ºC’dir. Sıcaklığın 0ºC’nin altına düştüğü gün sayısı 106,7loduğu il merkezinde tropik gün sayısı 40,6 olarak gerçekleşmiştir. Merkez ilçede en yüksek sıcaklık 16 temmuz 1965’te 36,8ºC olarak saptanmıştır. En düşük sıcaklık ise 2 şubat 1967’de -19ºC olarak ölçülmüştür.

 

 

Bitlis’in Yıllık Hava Durumu

 

1. Yağışlar

 

İlde, kış ve ilkbahar dönemi yağışlı, yaz dönemi ise kurak geçmektedir. Merkez ilçenin, 975,7 mm olan yıllık ortalama yağış miktarı, çevredeki illerin yağış ortalamalarından daha yüksektir. Merkez ilçede kar yağışlı günlerin sayısı 32,4’tür. 

2. Rüzgarlar

 

Merkez ilçede egemen rüzgar yönü, 929 toplam esme sayısıyla kuzey-kuzeydoğudur (yıldız-poyraz). Bunu kuzey-kuzeybatı (yıldız-karayel) ve güney-güneybatı (kıble-lodos) izlemektedir.

Merkez ilçede ortalama rüzgar hızı 2,4 m/sn olarak saptanmış;en hızlı rüzgar yönünün ise 25,6 m/sn’lik hızla güney-güneydoğu (kıble-keşişleme)olduğu belirlenmiştir. Fırtınalı gün sayısı merkez ilçede 8,5’tir

 

E- BİTKİ ÖRTÜSÜ

 

Bitlis’te, bitki örtüsü iklim özelliğine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. İlin kimi yerlerinde orman örtüsü ile bozkır yan yana görülür.[8]il topraklarının %10’u ormanlık olup, Doğu Anadolu Bölgesi’nde en fazla orman alanına sahip illerin başında yer alır.[9]

Nemrut Dağı’nın güney yamaçlarında meşeler (quercus) yayılmıştır. Dağdaki geniş krater çukurluk ise, meşe, titrek, kavak ve yabanıl meyve ağacı korularıyla kaplıdır. Nemrut Dağı’nda orman örtüsü, çukurluğun iç duvarında 2.900 m’ye değin çıkmaktadır. Süphan Dağı ise, üzerini kaplayan emici özellikteki toprak örtüsü nedeniyle tümüyle susuz ve çıplaktır.

İlin güneyindeki dağlık alanda yer alan ormanlar seyrektir. Orman altı bitki örtüsü kurakçıl bitkilerin oluşturduğu bu bölgedeki başlıca ağaç türü meşedir. Bunlardan sonra soğuğa dayanıklı ardıçlar ve yabanıl meyve ağaçları görülmektedir.bölgedeki derin ve sulak vadi tabanlarında ise türlerin sayısı artar. Bu kesimlerde özellikle söğüt, çınar, kavak ve ceviz ağaçlarıyla, yer yer yabanıl Antepfıstığı ağaçları yayılmıştır.

F- HAYVAN TÜRLERİ

 

Bitlis av hayvanları bakımından elverişli bir bölgede yer alır. İlde bulunan av hayvanları arasında tavşan, kurt, ayı ve domuz ile; keklik, bıldırcın ve ördek gibi kuş türleri sayılabilir. Sarıkonak ve Reşadiye yörelerinde ise yer yer yaban keçisi görülür. İldeki kimi göllerde tatlı su balıkları avlanabilmektedir.

 

G- NÜFUS

 

Bitlis nüfusu, yönetsel değişikliklerin yol açtığı dalgalanmalar dışında sürekli ve hızlı bir büyüme göstermiştir. Son 40 yılda nüfus, ülke genelinde ancak 2,5 katına ulaşmışken, Bitlis’te 4 katına yaklaşmıştır.ülke çapında bir nüfus patlamasının yaşandığı 1950’leri izleyen 30 yılda da, Bitlis nüfusu için yine Türkiye genelini aşan bir gelişme söz konusudur.  1950’den 1980’e genel nüfus %116 artarak, 2 katını biraz aşarken, Bitlis nüfusu 5191’lik bir gelişme ile 3 katına yaklaşmıştır.

Bitlis nüfusunun gelişme hızındaki değişmeler, doğurganlık düzeyi ve göç olgusu gibi iki temel etmene bağlıdır. İlde doğurganlığın Türkiye ortalamasının çok üzerinde olması, nüfusun ülke genelindekini aşan bir hızla büyümesini sağlamaktadır. 1955’ten sonra ilin tarıma dayalı durağan ekonomik yapısının, hızlı nüfus artışına bağlı olarak büyüyen çalışma çağındaki genç nüfusa yeterli iş olanaklarını sağlayamaması, bu nüfusun önemli bir bölümünün il dışına göçmesine yol açmıştır.[10]

 

 

 

 
 


KOYUNLU DUYURU PANOSU





*** KÖYÜMÜZÜN ESKİ VE BELKİ NİCESİ VEFAT ETMİŞ YENİ FOTOGRAFLAR BULDUK.ANASAYFAMIZDA YAYINLADIK.SİZLERİN HİZMETİNE SUNDUK.İYİ KEYİFLER



***)ZİYARETÇİ DEFTERİMİZ YENİLENMİŞTİR.SİTE ZİYARETÇİLERİMİZE DUYURULUR.(28.01.2009)

***)MÜJDE!,MÜJDE!,MÜJDE! UZUN ZAMANDIR BEKLEDİĞİMİZ "koyunlufm" RADYOSU CANLI YAYINA BAŞLAMIŞTIR.HERKESE HAYIRLI OLSUN...




02.11.2008 TARİHİNDE EVLENEN TANER GÖK Ü TEBRİK EDER VE ÖMÜR BOYUNCA MUTLULUKLAR DİLERİZ...




***)SAYIN SİTE ZİYARETÇİLERİMİZ,26 EKİM 2008 ÜMRANİYE BOZ TEPE MAHALLESİNDE DÜĞÜNÜ YAPILMIŞTIR...MEHMET UYANIK'KUTLARIZ


DUYURULARINIZI GÖNDERİN YAYINLAYALIM
mail:koyunlu-ohin@hotmail.com

2)19 EKİM 2008 PAZAR GÜNÜ MALTEPE ZÜMRÜTEVLER MAHALLESİNDE KÖYÜMÜZÜN GENÇLERİNDEN "ÖZKAN KONUR ALLAH IN İZNİYLE EVLENMİŞTİR.KOYUNLU-OHİN.TR.GG AİLESİ OLARAK KENDİSİNE MUTLULUKLAR DİLERİZ..!...


BİZİ TAKİP ETMEYE DEVAM EDİN...



BİZE YAYINLAMAK İSTEDİKLERİNİZİ GÖNDERİN YAYINLAYALIM...


koyunlu-ohin@hotmail.com
-------------------


----------

www.koyunlu-ohin.tr.gg

------------------------------------------

KOYUNLU REKLAM PANOSU




1)ARTIM TRAFİK - AK SİGORTA aracılık hizmetleri /ŞENOL ARTIM -- ADRES:M.Akif ersoy mah. fatih bulvarı No:200 murat işhanı sultanbeyli-ist
TEL: 0216 419 26 66 -0535 844 34 16- 0532 559 62 13


2)ARTIM İLETİŞİM / ŞENOL ARTIM ADRES:Orhangazi mah.Cihan caddesi No:23 sultanbeyli-istanbul


3)

3)PAKER BOYA VE KiMYA SAN.TiC LTD SiT.BARISMAH.BARIS CAD.NO:25 GEBZE KOCAELi--05334948496
ERCAN BABAYiGiT


4) EMEK GRUP SİGORTA HİZMETLERİ
ŞENER UYANIK-FATİH UYANIK
0533 451 7097
MERKEZ:ADNAN MENDERS MAH.T.ÖZAL CAD.NO:1/3
EMEK- BURSA
TEL:0224 241 5715 -TEL/FAX:0224 242 3262
ŞUBE:ARZUHALCİLER ÇARŞISI NO:32
ACEMLER -BURSA



5)ŞİRİN SİGORTA VE VE ARACILIK HİZM.LTD.ŞTİ.
.MEHMETE ŞİRİN UYANIK

ADRES:Fatih Bulvarı No:278/ SULTANBEYLİ-İSTANBUL
TEL:0532 681 3241-
0216 398 9151-FAX:0216 398 9873
MAİL:sirinsigorta@aksigorta.net

REKLAMLARINIZI GÖNDERİN BEDAVA YAYINLAYALIM.

-----------

SİTEMİZİN HALKIMIZA HİZMETİDİR.

mail:
koyunlu-ohin@hotmail.com

www.koyunlu-ohin.tr.gg
<

Facebook beğen
 
BİTLİS VE İLÇE HABERLERİ
 

www.koyunlu-ohin.tr.gg

SİTE YÖNETİCİSİYLE MESAJLAŞ
 
HAVA DURUMU
 

www.koyunlu-ohin.tr.gg
 
SİTENİN HER HAKKI S.E GRUP EB TASARIM İÇİN SAKLIDIR.HER TÜRLÜ KOPYALAMA VE BİLGİ ALMA İZİNSİZ YAPILAMAZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol